Önceki akşam e-posta kutumu açtım ki ne göreyim! Nur topu gibi bir ‘helâl
sex shop’umuz olmuş. Gönderilen mektup, İslâmi kurallara uygun yerli seks dükkânımızın açılışını müjdeliyor. “Sizleri de mutlaka bekleriz” notuyla. İnşallah, ilk fırsatta diyoruz!..Müjdeyi aldık ama
kendi hakkımı da yedirmem! Ben ‘Ümmet’e yönelik böyle bir müessese dünyada açıldığında memlekette bunu ilk müjdeleyenlerden biriyim. 13
Nisan 2010’da o
zaman yazdığım T24’te ‘Helâl
Sex Shop Hayırlı Olsun!’ başlığı altında böylesi çevrimiçi (‘online’) bir dükkanın Hollanda’da açıldığını bildiren haberi yorumlamıştım.Şimdi bizde açıldı bu (
http://www.helalsexshop.com ) dükkân. Dünyada ikinci dendiğine göre demek Hollanda’dan sonra Türkiye bu cesareti gösteriyor. Müslüman dünyada bir ilke bizim imza atmış olmamız gayet manidar. Her halükarda hayırlı olsun. Ya da haberi sosyal medyada paylaştığımda genç arkadaşım Gaye Deniz’in cuk oturan tivitiyle, “helâli hoş olsun”!.. Tabii üç yıl önceki yazıda değerlendirilen dükkân gibi bizim dükkânda da öyle vibratör, şişme
kadın yapay vajina gibi ‘hardcore’ ürünler yok. Masaj yağları, geciktirici sprey, kayganlaştırıcı krem, cinsel duyarlılığı artırıp dayanıklılığı sağlamak için herbal
kahve vajina daraltan krem ve bayan orgazm kremi gibi ürünler var. Ben en çok sonuncusuna takıldım, çünkü ‘Bayan Orgazm Kremi’ diye Türkçeleştirilen ürünün orijinal adı farklı ve daha ‘sarsıcı’: ‘Scream Orgazm Cream’… ‘Scream’ (çığlık) bize fazla gelmiş! Yine de acaba hem çeviriyi kurtarmak hem de İslâmi havayı muhafaza etmek bakımından ‘Vecdî İnzal Kremi’ denemez miydi diye düşünmemek de elde değil. (‘Vecd’i burada tasavvufî anlamında kullanmadığımızı bilen bilecektir.)İki noktayı merak ediyorum. Birincisi ekranlardaki
kadın bezi reklamlarına veryansın eden ‘ehl-i tasavvuf’tan Ömer Tuğrul İnançer internetteki bu siteyi görüp acaba ne diyecek? İkincisi, acaba Diyanet ne diyecek? Çünkü bu konuda ‘ehl-i şeriat’ cephesinde de fikirlerin muhtelif olduğunu Hollanda’dan biliyoruz.Bencileyin antropolog ne der diye sual ederseniz üç yıl öncekilere ekleyeceğim fazla bir şey yok. Tarihsel dayanağı da ekonomik ‘dayatma’sı da var bu işin…Seks, erotizm ve cinsel hazzın İslâm’da merkezi yeri, tarihsel olarak sabit. Bu bakımdan İslâm’ın ilk ‘seks dükkânı’, şimdiki elektronik imkânların olmadığı zamanlarda ‘matbu’ çerçevede sunulmuş Şeyh Muhammed El Nefzavî’nin meşhur ‘Kokulu Bahçe’sidir denilebilir. ‘Kokulu Bahçe’ kitabın kısaltılmış adı. Asıl ve uzun adını yerli ‘sex-shop’umuzu işletenlerin yabancı ürün adlarını uyarlamadaki muhtemel çekingenliği aşmalarına katkısı olur ümidiyle verelim: ‘Zevklerin Oynaştığı Mis Kokulu Çayırlar’… Nefzavi bu kitabı Allah’tan en doğru yolda yürümek için yardım dileyerek yazmaya başladığını söyler.Tabii işin esaslı bir ‘ekonomik’ yönü de var. İslâmın ‘kapitalist uygarlık’la dansında gelinen bir başka nokta bu. Ve malûm, bu da uzunca bir geçmişe dayanıyor.İslâmi bankacılığı,
finans kuruluşlarını saymıyorum;
biz popüler kültür bağlantılı ilerleyelim!
Medya modern (kapitalist) sistemin içinde merkezi bir yer işgal eder mi olmuştu; İslâmi gazeteler, televizyonlar yayına başladı.
Moda giyim-kuşam,
defile günümüz insanının ilgi odağı mıydı; tesettür defileleri düzenlenir, İslâmi
moda dergileri yayımlanır oldu.
Tatil modern yaşamın vazgeçilmezi miydi; harem-selâmlık ‘resort’
oteller hizmete sunuldu, haşema mayo üretimi başladı. Şov programları yüksek beğeniye mi mazhardı; yine Hollanda’da üç tesettürlü
kız kardeşin ‘Helâl Kızlar’ (‘De Meiden
van Halal’) programı boşluğu doldurdu, bizde de tesettürlü ikiz kardeşlerin başarıyla yürüttüğü ‘İkiz Aynası’ adlı bir muadili çıktı.
Müzik gençlerin hayatının ayrılmaz parçası mı; İslâmi pop, rock, rap sökün etti. Realite-şovlar dünyayı mı sarmıştı; en güzel ilahi okuyanı seçecek ‘helâlinden’ realite-şovlar yapıldı.E, Müslümanın ‘realite-şov’u olur da ‘seks-şop’u olmaz mı? O da oldu işte