'Genç' Nazi Moğollar rahatsız
1990'ların başında bölgenin baskın gücü Çin'e `tepki` olarak doğan Moğol Neo-Nazi grupları, şimdilerde ibreyi yabancı maden şirketlerine çevirdi.
‘Çinlileri vurun’ yazılarıyla donatılmış duvarlarıyla ve gamalı haç işaretleriyle Almanya ’dan fırlamış hissi uyandıran Moğolistan’ın başkenti Ulan Batur, dört ayrı Neo-Nazi topluluğuna ev sahipliği yapıyor: Dayar Mongol ( Beyaz Moğolistan), Gal Undesten (Ateş Ulusu), Kukh Mongol (Mavi Moğolistan) ve en meşhurları olan Tsagaan Khass (Beyaz Gamalı Haç). Üyelerinin kafaları, tıpkı Avrupa’daki ‘yoldaşları’ gibi dazlak. Kollarında gamalı haç dövmesi ve Nazilerin fikir babası Adolf Hitler’in muhafızlığını yapmak üzere kurulan SS askerlerine ait bantlar var. Nihai amaçları ise Kırgız efsanelerindeki gibi ‘Mankurtlaşmamak’, yani benliklerini ve kimliklerini yitirmelerini sağlamaya çalışan düşmana kafa tutmak. Bir nevi nefsi müdafaa.
‘Dayar Mongol’ üyeleri, içine gireni hemen kendisine benzetmekle ünlü bir toplum olan Çin’in geleneksel Moğol kültürünü yok etmeye ve ‘safkan’ Moğol ırkını kirletmeye çalıştığı inancını taşıyor. Üyelerden biri “Safkan olduğumuzdan emin olmak zorundayız. Bu, bizim bağımsızlığımızla ilgili. Çinlilerle karışmaya başlarsak bizi yutarlar. Moğol halkının parası yok. Yabancılar da gelip paralarıyla kadınlarımızı kendilerine çekiyorlar.
”‘Beyaz Moğollar’ üyelerinden Tsagaan Khass’ın lideri Ariunbold Altankhuum yabancı maden şirketlerine kazan kaldırmış: “Eskiden yabancılarla birebir savaşırdık ama bunun bir işe yaramadığını fark ettik. Biz de artık sokaktaki yabancılarla değil maden şirketleriyle savaşıyoruz.” Başlarda şirketlerin kapılarını kırıp içeriye dalma cesaretini gösteren 100 üyeli ve bir iç çamaşırı mağazasının arka odasındaki ofisten yönetilen grup, artık gösteri yapmak gibi daha ılımlı yaklaşımlar sergiliyor. Altankhuum, Çin’den ve Asya’nın güneyinden ucuz iş gücü toplayarak bakır, altın , kömür ve demir çıkaran maden şirketlerinin yarattığı kirliliğin önüne geçmek istediklerini söyleyip ekliyor: “Temel amacımız doğayı korumak. Tüm bunları sırf çevreyi korumak için yapıyoruz.”
İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın durdurulması için Sovyetler’e yardım eden, 1990’dan önce sosyalizmi, sonra da demokrasiyi benimseyen Moğollar, ‘Führer’e adeta iade-i itibar yapıyor. Altankhuum, “Bu yolu seçtik çünkü bugün Moğolistan’daki durum 1939’dakinin aynısı. Hitler, Almanya’yı güçlü bir ülke haline getirmişti” diyerek Hitler’e olan saygısını dile getiriyor. Yardımcısı ise “Bize ulusal kimliğimizi nasıl korumamız gerektiğini öğretti... Başlattığı savaşı ve yaşanan tüm o ölümleri doğru bulmuyoruz ama ideolojisini destekliyoruz” diyor. Hitler’in Moğollara benzeyen Sovyet mahkûmları tek tek ayırıp infaz ettiği göz önüne alınırsa işin ironisi daha çok gün yüzüne çıkıyor.